Günümüzde psikiyatride kullanılan tanı sistemlerinde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ya da Hiperaktivite adıyla tanımlanan psikiyatrik tablolar önceleri çocukluğa özgü sorunlar olarak düşünülürken günümüzde yapılan araştırmalar bu sorunların çocuklukla sınırlı olmadığını ve erişkin yaşamını da etkilediğini ortaya koymuştur.

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu adı verilen tablonun belirtileri ilk kez 1900’lü yılların başından itibaren eğitimciler ve klinisyenlerin ilgisini çekmeye başlamıştır, çünkü batılı ülkelerde zorunlu eğitimin gündeme gelmesiyle birlikte zekaları normal olduğu halde bu eğitimde geri kalan, uyum yapamayan, okuma yazmada geciken bir grup çocuğun olduğu dikkati çekmiştir.  Bu tablo önceleri beyinde bir bozuklukla ilişkili olduğu düşünülerek Minimal Beyin Bozukluğu adı ile anılmış, daha sonra yapısal bir bozukluk gösterilemeyince sorunun dikkati ve dürtüleri düzenleyici mekanizmalarla ilişkili olduğu kanısına varılarak Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tanısı kullanılmaya başlanmıştır.  Günümüzde ise sorunun yalnızca dikkati düzenleyen mekanizmalarla sınırlı olmadığı ve genel bir “kendini düzenleme mekanizması zayıflığı” olduğu görüşü hakimdir.  Yapılan çalışmalar beynin “yürütücü işlevler” adı verilen ve genel olarak davranışları, duyguları, dikkati düzenleyen sistemlerinde yetersizlik olduğuna işaret etmektedir.

Çocuklarda DEHB:

Bu grup çocuklarda sorunlar genellikle bebeklikten itibaren başlar. Yerinde durmayan, kendini korumayan, bu yüzden sık kaza geçiren bebeklerdir. Uykuya dalmaları, sakince oyun oynamaları, komut almaları problemdir.  Bu davranışlar aile içinde idare edilir, yaramazlık olarak değerlendirilir, bazen de yanlış olarak çocuğun “fazla zeki” oluşuna ya da ailenin şımartmasına bağlanır.  Ancak okula başlama ile birlikte çocuktan beklentiler artar.  Kendini düzenleme ile ilgili sorunlar; zorunlu olarak uyulması gereken kuralların olması ile birlikte uyum problemi yaratmaya başlar. Çocuğun, sınıfta ders boyunca oturması, öğretmeni dikkatle dinlemesi, sırasını beklemesi, ödevlerini yapması beklenir. Oysa dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocukların dikkati toplama ve sürdürmede; görevlerini planlama ve yerine getirmede, eşyalarına sahip çıkmada ciddi sorunları vardır. Üstelik söz almadan konuşmamak gerektiğini, sıralarını beklemeleri gerektiğini bilseler de yapamazlar. Unutkanlık, eşya kaybetme, derste konuşma, dikkat çekici davranışlar yapma gibi sorunlar ortaya çıkanca aileler bazen kendileri bazen de öğretmenlerin yönlendirmesi ile çocuk psikiyatrisine başvururlar.

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) okul çağı çocuklarında oldukça sık görülen bir sorundur. Çocukların yaklaşık %6-10 kadarında görülen bu sorun tedavi edilmediğinde okul yaşamında ciddi zorluklar yaratır. Arkadaş ilişkilerinde, ödevlerini tamamlamada, sınavlarda hep sorunlar yaşanır. Bu sorunlar çocuğun anne baba ile ilişkilerini de etkiler. Karşılıklı gerginlikler, suçlamalar, eleştiriler hem çocuğu hem anne babayı yıpratır.

Ergenlik döneminde aşırı hareketlilikte bir miktar azalma olur. Bu nedenle de uzun yıllar DEHB’nin ergenlikle birlikte kaybolduğu yanılgısı yaşanmıştır. Oysa son dönemde yapılan çalışmalar dışardan görülen hareketlilik azalmakla birlikte belirtilerin ergenlikte de iç huzursuzluğu, heyecan arama davranışlarında artış, dikkat sorunları, planlama güçlükleri ile sürdüğünü göstermektedir. Ergenlikle birlikte ortaya çıkan bir diğer sorun ise DEHB nin neden olduğu ikincil belirtilerin ortaya çıkmaya başlamasıdır. Ergenlik çağına kendini başarısız, yetersiz, sevilmeyen, dışlanan bir kişi olarak algılayarak gelen çocuk bu döneme yaşıtlarına göre kendine güveni daha az, daha yalnız, daha hırçın ve öfkeli olarak girer. Bu ergenlerin aile içinde çatışma yaşama, riskli davranışlarda bulunma, alkol, madde, sigara kullanma gibi sorunlarla karşılaşma olasılığı çok artmıştır. Genelde arkadaş olarak da kendilerine benzer kişileri seçtikleri için grup içinde paylaşılan davranışlar risk almayı kolaylaştırır. 

ABD de yapılan çalışmalar DEHB li çocukların üçte birinin lise okuyamadığını, ehliyetsiz araç kullanma, aşırı sürat nedeniyle kaza yapma risklerinin çok artmış olduğunu, madde kullanma riskinin bu grupta normalin iki katına çıktığını, adli sorunların daha sık yaşandığını, dörtte birinin ergenlik döneminde en az bir kere tutuklandığını göstermektedir.

Erişkinlerde DEHB:

Çocuklukta DEHB tanısı alan erişkinlerle yapılan çalışmalar, erişkinlik döneminde de kişilerin %60 ında ciddi sorun yaratacak şekilde belirtilerin sürdüğünü göstermektedir. Ancak erişkinlikle birlikte sorun alanları değişir. Çocuklukta okul ve akadamik alanda sorunlar yaşanırken erişkinlikte iş ve kişisel ilişki alanlarında sorunlar yaşanır.

Erişkin DEHB olan kişiler ya da yakınları birçok sorun yaşarlar. Dikkatsizlik ve günlük işlerdeki unutkanlık hem işyerinde hem de ilişkilerinde sorunlar yaşamalarına neden olur. Çabuk sıkılan, işleri sürekli erteleyen, sabırsız, sıra bekleyemeyen, öfkesini kontrol etmede güçlüğü olan, zamanını iyi kullanamayan kişilerdir. Bu belirtiler işle ilgili pek çok sorun yaşamalarına neden olur. Ancak en önemli sorun ailede çıkar. Yapılan çalışmalar DEHB li kişilerde boşanma sıklığının 3-4 kat artmış olduğunu göstermektedir. Aile içi şiddet, alkol kullanımı,  evlilik dışı ilişkiler daha sık görüldüğü gibi, DEHB’nin neden olduğu sabırsızlık,  aşırı ve dinlemeden konuşma hali, sorumluluk almaktan kaçınma, plan yapamama, çabuk sinirlenme gibi belirtiler hem eş hem de çocuklarıyla ilişkilerinde daha fazla sorun yaşamalarına neden olur.

DEHB % 80 oranında ailesel geçişli bir bozukluktur.  DEHB li çocukların birinci derecede yakınlarında DEHB sıklığının %25-40 civarında olduğu gösterilmiştir. DEHB’nun nedenini anlamaya yönelik çok sayıda araştırma vardır. Bu araştırma bulguları genetik bir geçişin söz konusu olduğunu yürütücü işlev bozukluğunun beyindeki dopamin adlı kimyasalın yetersiz kullanımı ile ilişkili olabileceğini göstermektedir.  DEHB de kullanılan ilaç tedavileri bu sistemi düzenlemeye yönelik planlanmaktadır.

Bu bilgilerle DEHB nin kişinin bir davranışı gerçekleştirme öncesinde durup düşünmesini sağlayan fren sisteminde bir yetersizlik olduğu düşünülebilir. Genellikle DEHB li kişiler zeka sorunu olmayan, ne yapması gerektiğini doğru biçimde bilen kişilerdir. Bu kişilerin sorunu birşeyleri bilmek değil bildikleri şeyi davranışa dökmekle ilgilidir. Örneğin DEHB li çocuklar ve gençler ders çalışmaları gerektiğini bilirler. Ancak  zamanı iyi kullanamadıkları, yapacakları işleri sıralayamadıkları, yeterince konsantre olamadıkları için ders çalışmakta çok zorluk çekerler. Bunun gibi erişkinler de iyi ebeveyn olmak için ne yapmaları gerektiğini çok iyi bilseler bile özellikle de duygusallığın arttığı dönemlerde duygularını kontrol edemez ve davranışlarına yansıtmadan duramazlar. Bunun sonucu daha sonra pişman olacakları davranışlardır.

DEHB gerek kişinin ve çevresinin yaşamını zorlaştırması nedeniyle gerekse alkol, sigara gibi bağıımlılıklara neden olup sağlık sorunlarını arttırması nedeniyle tanınması ve tedavi edilmesi gereken bir bozukluktur. DEHB tedavisinde en etkili tedavi biçiminin ilaç tedavileri ile birlikte psikoterapi ve eğitim olduğu büyük ölçekli araştırmalarda gösterilmiştir. Bu araştırmaların gösterdiği bir başka konu ilaç kullanmadan uygulanacak tedavilerin çok fazla işe yaramadığıdır.  Erişkin DEHB tedavisi ilaç tedavisine ek olarak sorunların hasta ile birlikte gözden geçirilmesi ve gereken durumlarda aile terapisi ile birlikte kişinin problem çözme yöntemlerinin geliştirilmesine dayanır.

  

DEHB bir hastalık mıdır?

DEHB’nin bir hastalık olup olmadığı konusu toplumda yaygın tartışılan bir konudur. Bu soruya verilecek yanıt şudur: DEHB günümüz toplumunda kişinin uyumunu ve başarısını bozan genetik bir özelliktir. Günümüz toplumu insanların uyumlu ve başarılı olması için belli bir düzeyde eğitim almasını, belli toplumsal kurallara uymasını gerektirmektedir. Toplumda kabul görmek için bu düzeyde ya da bu tarzda eğitimin gerekli olmadığı örneğin çiftçi ya da savaşçı toplumlarda hiperaktivite uyum bozucu bir özellik olmamış olabilir. Hatta avantajlı bir durum da olmuş olabilir. Ancak yirminci yüzyıldan itibaren gelişmiş toplumlarda akademik beceriler ve organizasyon becerileri daha ön plana çıkmış ve bu becerileri yetersiz olanlar sorun yaşamaya başlamıştır. Bu özelliklere sahip olmayan bireyler daha önceki yüzyıllarda bu düzeyde uyum sorunu yaşamazken yirminci yüzyılla birlikte uyum sorunları artmıştır. Günümüzde psikiyatrik bozukluk dediğimiz tablolar hatta tıbbın şu anda uğraştığı sorunların pek çoğu buna benzer şekilde,  kişinin içinde yaşadığı çevre ile uyumunu ve yaşam kalitesini bozan durumlardır. Tıbbın birçok dalında klasik hastalık modelinden uzaklaşıldığını ve yaşam kalitesini, yaşam süresini uzatmaya yönelik tedavilerin ağırlık kazandığını gözlemliyoruz. Örneğin obezite  nasıl ki günümüz yaşam koşullarının, beslenme biçiminin ve toplumdaki güzellik anlayışının değişmesi ile bir hastalık gibi tedavi edilmeye başlanmışsa DEHB’de böyledir ve günümüz toplumundaki beklentilerle ve yaşam koşullarıyla;  kişinin doğuştan getirdiği özelliklerin uyuşmayışından kaynaklanan bu yüzden de kişinin yaşam kalitesini ağır biçimde bozan bir durum olarak kabul edilmelidir.

DEHB Belirtileri:

Aşağıda çocuklarda ve erişkinlerde tanı koymada kullanılan DEHB belirtileri sıralanmıştır. Bu belirtilerin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu kabul edilmesi için dikkatsizlik ya da hiperaktivite gurubundan en az altı belirtinin birden fazla ortamda ve çocuğun uyumunu, ilişkilerini, okul yaşamını bozacak düzeyde var olması gerekir.  DEHB tablolarının %60 ında hem dikkatsizlik, hem hiperaktivite birlikte bulunur. % 30 kadarında dikkatsizlik bulunmaz, hiperaktivite görülür, % 10 kadarı ise hiperaktivite olmadan dikkatsizlik belirtileri ile seyreder.

Çocuklarda DEHB Belirtileri:

Dikkat Eksikliği Belirtileri:

1. Dikkatini ayrıntılara veremez, ödevlerinde, işlerinde çoğu zaman dikkatsizce hata yapar.

2. Dikkati kolay dağılır.

3. Kendisine seslenildiğinde dinlemiyormuş gibi görünür.

4.  Yönergeleri izlemez; ödevlerini işlerini tamamlayamaz.

5. Zihinsel çaba göstermesini gerektiren işlerden kaçınır, bunlara karşı isteksizdir.

6. Sık eşya kaybeder.

7. Dış uyaranlarla dikkati  kolay dağılır.

8. Günlük etkinliklerde unutkandır.

Hiperaktivite Belirtileri

1. Çoğu zaman elleri ayakları kıpır kıpırdır, oturduğu yerde kıpırdanır.

2. Sınıfta ya da oturması beklenen durumlarda oturduğu yerde duramaz,

3.  Uygunsuz durumlarda koşuşturur, tırmanır.

4. Sakince boş zaman geçirme etkinliklerinde bulunamaz, oyun oynayamaz.

5. Çoğu zaman hareket halindedir ya da sanki motor takılmış gibi davranır.

6. Çoğu zaman çok konuşur.

Dürtüsellik Belirtileri

1. Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan önce cevap verir.

2. Çoğu zaman sırasını beklemekte güçlüğü vardır.

3. Çoğu zaman başkalarının sözünü keser, ya da oyunlarına konuşmalarına karışır, araya girer.

Erişkinlerde DEHB Belirtileri:

Erişkinlikte DEHB tanısı konması için çocukluktaki belirtilere ek olarak aşağıdaki belirtilerin birden fazlasının kişinin uyumunu bozacak biçimde uzun süredir yaşanıyor olması koşulu vardır:

  1. Günlük yaşamını ve işlerini düzenlemede güçlükler.
  2. Tehlikeli araç kullanma, trafik kazası yapma sıklığında artış.
  3. Evlilik problemleri, eşler arası çatışma sıklığında artış.
  4. Dikkatin çok kolay dağılması, bu yüzden işleri tamamlama güçlüğü.
  5. Sürekli huzursuzluk hissi, gerginlik, gevşeyememe.
  6. Diğer insanları dinlemek gereken durumlarda dinleyememe, grup içinde konuşulanları kaçırma. 
  7. Bir işe başlamada güçlük.
  8. İşe ya da randevulara sürekli biçimde geç kalma, zamanı ayarlayamama.
  9. Öfke kontrolü bozukluğu, çabuk parlama, sonradan pişman olacağı davranışlarda bulunma, sözler söyleme.
  10. Öncelikleri planlayamama, öncelikle yapılması gerekmeyen işlere gereksiz, aşırı zaman harcama.